Bir evin kimliği, bir sakinin mabedidir çatı katı... Evinizdeki dönüşümün en keyifli etabı, bitmeyen bir yapım sahnesi olarak kabul edilir. Eğer bu alana sahip şanslı insanlar arasındaysak, çatı katını zevkimize ve ihtiyaçlarımıza en uygun formata nasıl dönüştüreceğimizi tasarlayarak işe başlayabiliriz.
En kritik soruyu başlarken soralım:
“Çatı katımızı nasıl dizayn etmeliyiz?”
Aşağıdaki detaylara hakkını vererek yapacağınız değişimler, sizi çatı katınızdan kopamayan biri haline dönüştürecek. Bu noktada, alanı ne için kullanmak istediğimizin bilgisi devreye giriyor. Çatı katımız bizim kaçış rampamız mı olacak, özerk bölgemiz mi, yoksa sosyalleşme alanımız mı? Kararlar verildiyse, işte dikkat etmemiz gereken belli başlı konular:
1) Maksimum alan kullanımı: “Her çatı katı bir hazinedir” bilinciyle yola çıkıyor, alanımızdaki ölü noktaları canlandırmakla işe başlıyoruz. Odada köşelerimiz üçgen ise şekil verilebilir malzemeden üretilmiş mobilyalar, bu fikrimiz için biçilmiş kaftan. Çatı alçaksa ve tepe kısmı dar ise de çözüm çok: Bir rüzgâr çanı; minik, yuvarlak ve gökyüzünü gören bir pencere veya çatının başladığı kısmı üçgen kitaplığa dönüştürmek için monte edeceğiniz raflar epey iş görecektir. Hem kitaplığınızı çatı alanına denk getirirseniz, ekstra kitaplıklarla ve mobilyalarla yer kaplama derdiniz olmayacaktır. Sandalyenizi katlanabilir alırsanız, işi bitince dolabın arkasına saklarsınız. Aynanızı kapınızın arkasına sabitlerseniz, kapınız kapandığı zaman boy aynasına dönüşür. Devasa bir armut koltuğu aynı zamanda yatağınız yapma fikri mi? Hiç fena değil…
2) Duvara sabitleyin gitsin: Alanınız dar ise, neden televizyon için ayrı ünite oluşturmak zorunda olasınız ki… Masanız neden yarım ay şeklinde ve köşe duvara monteli durmasın? Unutmayın ki yeni yaşam alanınızda en çok hobilerinize yer var. Kalabalık oluşturacak mobilyaları duvarınıza sabitleyin, oluşan boşluğu şövalenize, tuvallerinize ve resim tutkunuza verin. Unutmadan, saksılı bitkilerinizi de bir kanca veya askı yardımıyla tavanınıza sabitleyin.
3) Sesten, nemden etkilenmeyin; yalıtımı önemseyin: Çünkü iklim değişikliğinden korunmak da önemli, teknik konforumuz da. Çatı izolasyonunu es geçmediğinizde yağmur ve kar sızıntılarını önleyeceğiniz için küf ve mantar oluşumunun da önüne geçmiş olursunuz. Sıcaklığı muhafaza eder, böylece kombinizin ayarını minimuma yakın tutabilirsiniz. Unutmadan, duvarlar için ses yalıtımını da atlamayın, bas gitarınızı gecenin bir saatinde tıngırdatmak isteyebilirsiniz.
4) Depolayın, ortadan kalksın: Çatı katınız aynı zamanda bir “USB bellek” görevi görsün. Ortalıkta olması gerekmeyen ne varsa içine atın. Yatağınızı bazalı seçin, eğimli küçücük bir alan varsa ufak bir tadilat ve raflarla ayakkabılığa dönüştürün, komodininizin kenarına sabitleyeceğiniz tahta parçasıyla gazeteleriniz için bir gazetelik oluşturun.
5) Enerjiniz hiç bitmesin, onu yenilenebilir kılın: Gökyüzüne bakan pencerelerin aydınlatma giderlerinizi azaltacağını tahmin edersiniz. Aynı zamanda enerjisini güneşten alan, ledli aydınlatmalara ağırlık verirseniz, milli servetimizin korunmasında da imzanız olmuş olur. Aydınlatma demişken, çatı katları ayarlanabilir ışığa olanak tanıyan dimmerlar için harika yerler. Çalışma masanızı ve bilgisayarınızı doğrudan gün ışığı görebilecek alanlara koyarsanız da, dikkatinizi daha uzun süre zinde tuttuğunuzu fark edebilirsiniz. Neticede keyif kadar, fonksiyon da mühim. Ancak yoğun güneşe dikkat, bu noktada jaluzi perdeler veya panjur sistemleri işinizi fazlasıyla görecektir.
6) Kullanışsız alan yoktur, “nişler” vardır: Kediniz bir yatağı ve oyun alanını hak ediyor, odadaki o girintiler ve yuvalar çok işinize yarayacaktır. Akvaryumunuzsa o ufacık, eğilerek yürüdüğünüz düz oyuklu alana çok yakışır. Hem odanıza renk gelir hem evcil hayvanlarınız da hayatınıza alışır. Evcil hayvanınız yoksa da el çalgıları koleksiyonunuz var ya! Alın size kalimbanızı, mandolininizi, mızıkanızı koyacak ideal bir mini köşe. Odada küçük, eğimli alanlar yoksa da dert etmeyin, niş paneller çok işinize yarayacak. İçerisine koyacağınız aydınlatmalar ve dekorasyonlarla çatı katınız bambaşka bir havaya kavuşacak.
7) Renklerin illüzyonundan yararlanın: Çatı katınız bir inziva köşesine dönüşecekse kremden, berrak maviden, su yeşilinden şaşmayın. Dikkatinizi toplayıp, canlanacağınız bir atmosfer için kapınızı veya pencere pervazınızı turuncuya boyayın. Bir Yunan balkonu mu hayal ettiniz yoksa? Beyaza ve turkuaza hazırlanın, niş paneliniz de varsa denizi çağrıştıran tüm dekoratif ürünlerinizi içine yerleştirin.
8) Dalgalanır ama durulmaz; fiyat gerçeği: Enflasyon etkisini dikkate alın, yeni bir eşya almanız gerekmiyorsa, dönüştürün. Çatı katındaki koltuk setini yenilemeyin, kırlentlere yeni kılıflar diktirerek görünümünü komple değiştirin veya koltuk şalı kullanarak hareketlilik yaratın. Mobilyalarınızı ise boyayın, hem duvarınıza ve diğer eşyalarınıza uydurmuş olursunuz.
9) Olmazsa olmazımız, güvenlik: Çatı katınıza giden merdivenlerinizin sağlamlığına, çatı merdiveninizin olduğuna, olağandışı bir durumda bu bölgeyi kolayca tahliye edebileceğinize emin olun. Bu noktada uzman görüşü çok önemli. Estetik düzenlemelerden önce bir bilirkişiden fikir almakta ciddi yarar var. Yükseklikleri iyi ölçün, olası bir deprem durumunda kendinizi koruyabilmek için yatağınızın tam üstüne denk gelen alanlara riski artıracak ve düşecek nesneler koymayın. Şeffaf eşya sabitleme aparatları bu riski minimize edecektir.
10) Hukuk çatı katında da gereklidir: Çatı katınıza yaptıracağınız uygulamalar ve mimari işlemler için yetkili makamlardan gerekli izinleri aldığınızdan emin olun. Kolonlara fazla yük bindirecek işlemlerden ve oda zeminine aşırı derecede ağırlık verecek düzenlemelerden kaçının.